MESCİD-İ KUBÂ

MESCİD-İ KUBÂ

 

8- MESCİD-İ KUBÂ

Kuyuları ve hurma bahçeleriyle meşhur verimli bir vaha üzerinde kurulmuş olan ve adını buradaki bir kuyudan alan Kubâ, Mekke yolu üzerinde bulunan bir köydü. Rasülüllah Efendimiz Mekke’den Medine’ye hicretleri esnasında Medine’ye yaya bir saatlik mesafede bulunan Kubâ’ya ulaştı. 14 gün müsafir kaldı. Bu süre içerisinde Evs’in bir kolu olan Amr b. Avf oğullarından Gülsûm b. El-Hedm’in evinde misafir kaldı; genişliğinden dolayı daha uygun gördüğü Sa’d b. Hayseme el-Ensari’nin evinde de ashabıyla sohbet etti. İnşaatında bizzat kendilerinin de çalıştığı İslam’da ilk mescidi yaptırdı. Burada namaz kıldı. Sa’d b. Hayseme’nin evinde Rasülüllah’ın (s.a.v.) namaz kılarak ashabıyla sohbet ettiği
yer 1985’te gerçekleşen son imara kadar korunmuş, bu genişletmede Kubâ Mescidi’ne dâhil edilmiştir.
Kubâ Mescidi, Mescid-i Haram, Mescid-i Nebi ve Mescid-i Aksâ’dan sonra en faziletli mesciddir.
Kubâ Mescidi’nde namaz kılmayı umreyle eşdeğer gören Peygamber Efendimiz,
Medine’de bulunduğu zamanlar Cumartesi, bazen da Pazartesi günleri ve Ramazan’ın 17. günü Mescid-i Kubâ’ya giderek namaz kılar, burada verilen Kur’an-ı Kerim derslerini denetler, kendisine sorulan soruları cevaplandırırdı.
Kur’an-ı Kerim’de Tevbe Suresinin 108. ayetinde sözü edilen mescidin Kubâ Mescidi olduğu kabul edilir:
قال الله تعالى : لمسجد أسس على التقوى من أولويوم أحق أن تقوم فيه. فيه رجال
يحبون أن يتطهروا والله يحب المطهرين
“Tâ ilk günden takva üzere tesis edilen mescid içinde namaz kılman elbette daha layıktır. Onun içinde çok temizlenmeyi sevenler vardır. Allah da çokca temizlenenleri sever.” (Tevbe, 108)
Âyet-i Kerimede zikri geçen “temizliği seven erkekler” ifadesi ile Kubâ halkı kastedilmiştir. Çünkü onlar su ile istincayı âdet haline getirmişlerdi (Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, ilgili âyetin tefsiri).
Kuba Mescidini ziyaret etmek ve burada namaz kılmak müstehaptır. Burası, Hz. Peygamber (s.a.s)’in, düzenli olarak Cumartesi günleri, zaman zaman da Pazartesi günleri ziyaret etmeyi âdet haline getirdiği bir mesciddi. Oraya bazen binekli olarak bazen yaya gider ve namaz kılardı.
Bir hadîs-i şeriflerinde bunu müslümanlara da tavsiye ederek şöyle buyururlar:
“Kim evinde güzelce temizlenip abdest aldıktan sonra başka maksatla değil, sadece namaz kılmak için Kuba Mescidi’ne giderse bir umre yapmış gibi sevap kazanır.”
(Tecrid c.4, s.212